İşitme cihazı seçimi, ilk zamanlarda herkes için verilmesi zor bir karardır. Gelişen teknoloji ve seçeneklerin çoğalmasıyla pek çok marka ve model, seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, işitme cihazı seçerken nelere dikkat etmeli ve hangi modeller tercih edilmelidir? Bu yazımızda, seçim yaparken neleri göz önünde bulundurmanız gerektiğini ve birkaç küçük ayrıntıyı sizler için derledik.

Öncelikle ilk adım, bir KBB uzmanı tarafından yapılacak muayenedir. Bu muayene ile yapılacak kontroller işitme kaybınızın olup olmadığını, varsa kaybın hangi oranda olduğunu ortaya koyacaktır. Doktorunuzun yönlendirmesiyle yapılacak işitme testi de sonuçları bir rapor olarak size sunmaktadır. Doktorunuz, yaptığı muayenelerin sonucunda; işitme kaybınızın neye bağlı olduğu, başka bir tedavi şekli olup olmadığı ve işitme cihazı kullanmanızın gerekli olup olmadığı konusunda sizi bilgilendirecektir. Bu aşamadan sonra işitme cihazı seçimi oldukça önem arz etmektedir. İşitme kaybınızın derecesine ve kulak muayene sonuçlarınıza göre işitme cihazının türü belirlenmelidir. Kulak arkası ya da kulak içi model kararı bu aşamada verilmektedir.

İşitme cihazı seçiminde, en iyi sonucu alabilmek için göz önünde bulundurulması gereken farklı konulardan biri de kişinin içinde bulunduğu sosyal ortamdır. Kişinin çalışıp çalışmadığı, bulunduğu ortamın gürültülü olup olmadığı gibi konuların değerlendirilmesi seçim açısından en iyi sonucu verecektir. Çok kanallı sesleri alabilen yüksek özelliklere sahip (gürültü önleme) bir cihaz, kalabalık ve farklı seslerin bir arada olduğu bir ortam için uygun görülürken, sakin ortamlarda bulunan bir kişi için farklı özelliklere ihtiyaç duyulabilmektedir. Doktorunuz ve işitme uzmanınız bu konuda sizi aydınlatacaktır.

Sonuç olarak yapılan muayene ve testler sonrasında cihaz seçimi oldukça önem taşımaktadır. Çünkü bu özellikler sizin kişisel yapınıza ve ihtiyacınıza yöneliktir. İşitme merkezlerinde, yazımızda da belirttiğimiz gibi pek çok seçenek bulunmaktadır ancak unutmamanız gereken şey, bir cihazın daha pahalı olmasının sizin ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağı anlamına gelmediğidir. Bu noktada, uzman önerilerini göz önünde bulundurmanız daha iyi sonuç almanızı sağlayabilir. Kulağınızın anatomik yapısı, işitme oranınız, bulunduğunuz sosyal ortamlar gibi pek çok etken, doğru seçim yapmanız için önemlidir.

Aslında işitme cihazı temini kadar önem taşıyan ikinci bir konu da cihazlandırıldıktan sonraki aşamanızdır. İşitme cihazınızı kullanmaya başladığınız ilk günler, alışık olmadığınız yeni sesler nedeniyle zorlanmanız normaldir. Kulağınızın bu yeni seslere alışması 2 hafta ile 1 ay arasında bir zaman alabilir. Ancak 2 hafta sonunda hala yankılanma, yüksek ya da düşük ses gibi şikayetleriniz varsa işitme merkezine tekrar giderek yeniden ayarlama yapılmasını isteyebilirsiniz. İşitme merkezi yaşadığınız soruna göre yeniden ayarlama yapabilir. Bu aşamada tecrübeli bir uzman ile doğru şekilde ayar yapılması oldukça önemlidir. Aksi takdirde çok gelişmiş özelliklere sahip bir cihazınız olsa bile cihaz kullanmakta ve fayda görmekte zorlanabilirsiniz.

İşitme cihazından maksimum fayda görebilmemiz için erken dönem cihazlandırılma da önemlidir. Maalesef kişiler bazen “ben daha sağır olmadım, böyle idare ederim, duyuyorum ben ama anlamıyorum” gibi bahaneler ile işitme cihazı kullanımını geciktirmektedir. Oysa işitme cihazı sağır olan bir kişiye zaten takılamaz. İşitme kaybımız başladığında bazı sesleri alamadığımız için kelimenin anlamı bozulur ve bu nedenle söylenilen sözleri çoğu zaman anlayamayız. Bu seslere karşı beyin tembelleşir ve uzun zaman beyne uyarı gitmediğinde (cihaz kullanımının gecikmesi) bu sorun ile başa çıkabilmek zorlaşır. Doktorunuzun yaptırdığı işitme testi sonucundaki konuşmayı ayırt etme skorları bu aşamada oldukça önemlidir.